Dişlerde izlenen renk değişiklikleri çeşitlilik göstermektedir ve dişlerde izlenen siyah lekeler, bebeklik ve erken çocukluk döneminde ilaç kullanıma bağlı (demir preparatları, demir içeren vitamin şurupları gibi) lekeler olabileceği gibi, diş çürüğü başlangıcında izlenen renklenmeler de olabilmektedir.

Böyle lekeler fark edildiğinde diş hekimine başvurarak nedenin araştırılması gerekmektedir

İç renklenmeler, travmaya maruz kalmış dişlerin zamanlara nekroz olmasından yani canlılığını yitirmesinden dolayı ve iç-dış rezorbsiyonlar kaynaklı görülebilir. Dişin oluşum evresinde kullanılan tetrasiklin etken maddeli ilaçlar da bu tür renklenmelere neden olan bir başka etmendir.

Dış renklenmelere bakıldığında ise demir ilacı gibi ilaçların kullanımı yine bir diğer nedenlerdendir. Bu renklenmeler aynı zamanda bakteri kaynaklı da olabilirler. Ağız içinde bulunan bakterilerin ürettiği hidrojen sülfit zamanla tükürük veya diş eti sıvısındaki demir ile birleşerek diş eti seviyesinin üstünde çoğu zaman bir bant şeklinde siyah renklenmelere neden olur.

Bunun yanında çocuğun beslenme düzeni, boyalı gıdalar tüketmesi ve ağız hijyeni de renklenmeler üzerine çok etkilidir. Her diş ağız ortamına sürerken nasmyth zarı denen bir zar ile sürer. Bu zar, çoğu zaman kaybolur fakat bazı vakalarda kısmi de olsa diş yüzeyinde kalır ve zamanla koyulaşır, diş yüzeyinde siyah renklenme şeklinde görülür.

Renkleşmenin nedeninin saptanması ve hızlıca tedavi planının çıkarılması olası problemlerin önüne geçmek adına oldukça önemlidir. Öncelikle bahsedilen renklenme durumlarını başlangıç çürüğünden ayırmak yine bir hekimin klinik muayenesini gerektirir.

Kliniğimize estetik beklentiyle başvuran ailelerimizi memnun etmek adına bu renklenmeleri temizleyerek çocuğun sosyal hayatında daha özgüvenli olmasını sağlayabiliyoruz.